12 (2), 2020
Burcu ÖZDEMİR ÖZCAN & Prof. Dr. Sevgi Ayşe ÖZTÜRK
Bankacılık Sektöründe Olumsuz Müşteri Davranışları: Tipoloji Oluşturma ve Demografik Özelliklerin Etkisi Üzerine Bir AraştırmaMüşterinin koşulsuz haklılığı çok kabul gören bir söylemdir. Bankacılığın da içinde yer aldığı hizmet sektöründe çalışanlar ile müşteriler
arasında doğrudan etkileşimler çok yoğundur. Dolayısıyla müşterilerin normlara uygun davranışlar sergilemediği durumlar da söz konusudur. Bu araştırmanın amacı, bankacılık sektöründe olumsuz müşteri
davranışlarını kategorize etmek; müşterinin demografik özelliklerinin
olumsuz müşteri davranışları üzerindeki etkisini ortaya koymaktır.
Çalışmada karma yöntem türü olan keşfedici ardışık desen uygulanmış olup, araştırma modeli sıralı olarak iki çalışmadan oluşmaktadır.
İlk çalışmada 100 banka çalışanından varsa maruz kaldıkları olumsuz müşteri davranışlarının açıklanması istenmiştir. Elde edilen verilere içerik analizi yapılmış ve bu verileri ile ikinci çalışmada 341
banka müşterisine uygulanan anket soruları hazırlanmıştır. Açımlayıcı faktör analizi ile banka müşterilerine ait olumsuz davranışları; sözel
istismarcılar, kural bozucular, tolerans yoksunları, pazarlık yapanlar,
benmerkezciler şeklinde tipolojilere ayrılmıştır. Demografik verilerin
olumsuz müşteri davranışları üzerindeki etkisini ölçmek için T-test ve
tekyönlü Anova uygulanmıştır. Araştırmadan elde edilen bulgulara
göre erkeklerin kadınlara göre bu davranışları sergilemeye daha meyilli oldukları, gelir düzeyi yüksek olan grubun tolerans yoksunu olma
eğiliminin daha yüksek olduğu görülmüştür.
Anahtar Kelimeler: faktör analizi ile banka müşterilerine ait olumsuz davranışları; sözel istismarcılar, kural bozucular, tolerans yoksunları, pazarlık yapanlar, benmerkezciler şeklinde tipolojilere ayrılmıştır. Demografik verilerin olumsuz müşteri davranışları üzerindeki etkisini ölçmek için T-test ve tekyönlü Anova uygulanmıştır. Araştırmadan elde edilen bulgulara göre erkeklerin kadınlara göre bu davranışları sergilemeye daha meyilli oldukları, gelir düzeyi yüksek olan grubun tolerans yoksunu olma eğiliminin da
[PDF]
Doç. Dr. Etkisi Umut KUBAT DOKUMACI & İbrahim ABUBAKAR AHMED
The Effects of Consumer Self-referencing and Brand Type on Brand Attitude In Online AdvertisingThe primary aim of this research is to determine the effect of self-referencing and brand types on brand attitude in online advertising. For
this purpose, a 2×2 between subjects experimental design was implemented. The variables were advertising type (self-referencing vs
no self-referencing) and brand type (sincere vs exciting). Data were
collected through a survey link distributed online via different social
media platforms by using “Qualtrics.com”. A total number of 245
qualified surveys were obtained. The results revealed that there is a
significant interaction of ad type and brand personality. It is found that
when the brand type is sincere, self-referencing would have a negative
effect on brand attitude. Results have also shown that, when an ad
is with self-referencing, attitude towards to the brand for an exciting
brand would be higher than a sincere brand.
Keywords: Self-referencing, brand personality, online advertising
[PDF]
Maureen OJAMBO & Dr.Öğr.Üyesi, Nahit YILMAZ
Mobile Banking Activities and Technology Acceptance Models: A Case of UgandaMobile banking in Uganda was initiated in 2004 by Bankom Ltd., a
company that renders electronic payment services on mobile devices
to offer financial services. Although mobile banking technology exists in Uganda, it has not reached the desired level of large consumer
segments yet. Due to this deficiency, the relationship between mobile
banking activities and technology acceptance models and theories is
explored specifically in Uganda. This study aims to reveal the constructs of technology acceptance models and theories that affect mobile banking activities in the Kampala province of Uganda. It relies on
250 non-banking and banking participants and the data is examined by
using Factor Analysis, Independent T-test, One-way ANOVA tests, and
Regression Analysis. This study revealed that the demographic characteristics of users did not affect mobile banking activities in terms of
perceived usefulness, perceived ease of use, behavioral intention, and customer loyalty. Furthermore, there is a relationship between mobile
banking activities and technology acceptance models and theories in
Kampala province.
Keywords: Technology Acceptance Models, Mobile Banking, Behavioural Intention, Perceived Ease of Use, Perceived Usefulness, Customer Loyalty
[PDF]
Dr. Öğr. Üyesi, Semra DOĞAN, Dr. Öğr. Üyesi, Esra YILDIRIM SÖYLEMEZ & Prof. Dr. Aydın KAYABAŞI
Are We As Green As We Suppose To Be? Importance-Performance Analysis of Turkish Young Consumers’ Green Consumption BehaviourEnvironmental events, such as the changing ecological balance against
the environment, earthquakes, floods, global warming and even epidemics that threaten human life, force individuals to be more sensitive
to the environment. Young individuals, who are more open to developments and updates, are the subject of environmental studies with
both these aspects and their increasing population. In this study, the
importance and behavioural practices of 242 undergraduate students
towards green consumption behaviour were analyzed using the Importance-Performance Analysis. As a result of this analysis, it was observed that there is a significant difference between the importance the
students give to basic green consumption behaviour and their practice
in their daily lives. In order to interpret the low performance (practice) observed in the behaviour, the performance levels were divided
into two as low-high level according to the mean value and assigned
as a dependent variable. Then, the effect of the variables of person’s
effect in terms of affective responses and conditional value at the level
of exhibiting green consumption behaviour was examined by binary
regression. The findings revealed that the conditional value variable
is indicative at the level of exhibiting green consumption behaviour,
while the effect of the person’s effect variable is not.
Keywords: green consumption, conditional value, person’s effect, importance performance analysis, binary logistic
[PDF]
Dr., Abdülkadir ZORLU
Gereksinimlerin, İhtiyaçların ve Arzuların Dönüşümü Bağlamında İbn Haldun’un İhtiyaçlar KuramıUygarlığın geldiği aşamada “aşırı tüketimin eleştirildiği” ve “neyin
ihtiyaç olduğu”, “neyin ihtiyaç olmadığı” konusunda ciddi tartışmalar
söz konusudur. Aslında bu tartışmalar kapitalizmin ve uygarlıkların
ontolojik olarak yıkıcı temellerinin sorgulanmasıdır.
Bu çalışmada öncelikle İbn Haldun’un Mukaddime adlı eseri temel
kaynak olarak alınmıştır. Bu bağlamda çalışmanın temel amacı İbn
Haldun’un (1332-1406) ihtiyaçlar hakkındaki yaklaşımını ortaya koymaktır.
Sonuç olarak İbn Haldun’un insan-toplum/umrȃn ihtiyaçları etkileşimi bağlamında tetkik ettiği tespit edilmiştir. İhtiyaçların farklılaşması-
nı, mülkün ödüllendirme sistemi, insan doğası, sosyal muhit(ler), alış-
kanlıklar (melekeler) temelinde ve umrȃnların dönüşümü paralelinde
ele aldığı belirlenmiştir. İbn Haldun’un ihtiyaçları umrȃnların geliş-
mesine bağlı olarak (I) zaruri, temel gereksinimler ve ihtiyaçlar, (II)
aidiyet, dayanışma ve güvenlik, (III) servet elde etme, refaha ulaşma
ve üstün olma, (IV) ödüllendirilme ve eşitlik, (V) boş zaman talebi ve
lüks arzusu gibi aşamalar olarak değerlendirdiği saptanmıştır.
Anahtar Kelimeler: Evrensel ihtiyaçlar, İbn Haldun’da ihtiyaçlar, arzular, aşırı tüketim, tüketici davranışları.
[PDF]
Arş. Gör., Esra ÖZTÜRK
Konumlandırmada “Görsel Çekiç”: Doritos’un “Logo Yok” Kampanyasının Marka Farkındalığı Bağlamında İncelenmesi21. yüzyılda meydana gelen ekonomik, teknolojik ve toplumsal gelişmeler, işletmelerin iletişim ve konumlandırma stratejilerini keskin
şekilde değiştirmelerine sebep olmuştur. Markaların tüketicilerin zihninde rakiplere kıyasla arzu edilen konumda olmalarını sağlayan konumlandırma da bu kapsamda boyut değiştirmiş, sözel ögelerin yanı
sıra bunlarla uyumlu görsel ögeler de önem kazanmıştır. Kavramsal
bir örnek olay araştırması niteliği taşıyan bu çalışma kapsamında; Laura Ries tarafından ortaya atılan “görsel çekiç” kavramı ve marka farkındalığı ile ilişkisi, Doritos’un “Logo Yok” isimli iletişim kampanyası üzerinden incelenmiştir. Doritos’un Türkiye’de en çok bilinen ve
tüketilen mısır cipslerinden biri olması nedeniyle, bahse konu iletişim
kampanyası incelenerek kavramsaldan uygulamaya geçişte önemli bir
bilgi birikimi ortaya konulmuştur.
Anahtar Kelimeler: Konumlandırma, görsel çekiç, sözel çivi, marka farkındalığı
[PDF]
Dr. Öğr. Üyesi, Asiye Ayben ÇELİK & Araş. Gör., Gözde AKDENİZ
Kadının Anneliğe Geçişi ile Tüketim Alışkanlıklarındaki Değişime Kuramsal Bir BakışYaşam döngüsünde ebeveynliğe geçiş, toplumsal cinsiyet rollerinin
de etkisiyle özellikle kadının yaşamında radikal değişikliklere yol aç-
maktadır. Kadın, gebelikten itibaren annelik rolünü benimseyebilmek
ve adapte olabilmek için farkındalık düzeyi, sorumluluk alma ve role
katılım isteği doğrultusunda çaba harcamaktadır. Kadına bu süreçte
annelik endüstrisi mal ve hizmetleriyle destek olmaktadır. Çalışmayla
kadının anneliğe geçişinin, role adaptasyonu ve tüketim alışkanlıklarındaki değişimin Meleis’in Geçiş Kuramı, Mercer’in Annelik Rolüne
Erişim ve Schwartz’ın Norm Aktivasyon kuramları açısından değerlendirilmesi; kadının süreçteki tüketim alışkanlıklarındaki değişimin
tüketici davranışları perspektifinden incelenmesi amaçlanmaktadır.
Derleme niteliğindeki çalışmada, kadının annelik rolüne katılımındaki başarısının gözlemlenebileceği tüketim tercihi değişimleri ortaya konmaktadır. Bulgular arasında alkol, sigara gibi alışkanlıkların ba-
ğımlılık etkisiyle tam olarak terk edilemediği, beslenmede olumlu de-
ğişim sağlanabildiği, farkındalıkla ilintili olarak kozmetik ürünlerde
sağlığın öne çıkabildiği görülmüştür.
Anahtar Kelimeler: Meleis Geçiş Kuramı, Annelik Rolüne Erişim Kuramı, Norm Aktivasyon Kuramı, Annelik, Tüketim
[PDF]
Öğr. Gör. Yasin YILMAZTÜRK & Prof. Dr. Ayşe AKYOL
Materyalist Değerler, Bilişsel Satın Alma ve Satın Alma Sonrası Bilişsel Uyumsuzluk Ölçeklerinin Türkçeye Uyarlanması: Geçerlik ve Güvenirlik ÇalışmasıBu çalışmanın amacı, materyalist değerler, bilişsel satın alma ve satın
alma sonrası bilişsel uyumsuzluk ölçeklerinin geçerlik ve güvenirlik
analizlerini yaparak literatüre katkıda bulunmaktır. Çalışma, kolayda
örnekleme yöntemi kullanılarak Trakya Bölgesinde yer alan Tekirdağ,
Edirne ve Kırklareli illerindeki 126 tüketiciden toplanan verilerden
elde edilen analizlere dayanmaktadır. Bu çalışma kapsamında demografik, güvenirlik ve faktör analizleri yapılmıştır. Ölçeklerin alt boyutları ile birlikte faktör açıklayıcılıkları ve güvenirlikleri hesaplanmış-
tır. Materyalist Değerler Ölçeğinin güvenirlik katsayısı 0,82, Bilişsel Satın Alma Ölçeğinin güvenirlik katsayısı 0,92 ve Satın Alma Sonrası Bilişsel Uyumsuzluk Ölçeğinin güvenirlik katsayısı 0,95 olarak
bulunmuştur. Elde edilen bulgular sonucunda, ölçeklerin geçerli ve
güvenilir ölçme aracı oldukları gösterilmiştir. Bu ölçeklerin Türkçe
uyarlamalarının ülkemizde satın alma konusunda yapılacak araştırmalara katkıda bulunması beklenmektedir.
Anahtar Kelimeler: Materyalist Değerler, Satın Alma, Faktör Analizi, Ölçek Uyarlama
[PDF]