YOAD

Bu araştırmanın amacı, X ve Y kuşağında yer alan çalışanların pozitif psikolojik sermaye düzeylerinin farklılaşıp farklılaşmadığını belirlemektir. Bu amaçla çalışmada; veri toplamak için Luthans (2007) tarafından geliştirilen, Çetin ve Basım (2012) tarafından Türkçe’ye uyarlanan Pozitif Psikolojik Sermaye (PsyCap Questionnaire-PCQ) ölçeğinden yararlanılmıştır. Araştırmanın örneklemini, Manisa Organize Sanayi Bölgesi’nde elektrik elektronik sektöründe faaliyet gösteren bir şirkette beyaz yakalı olarak çalışan 223 kişi oluşturmaktadır. Tam sayım yönteminin benimsendiği araştırmadan elde edilen bulgulara göre; pozitif psikolojik sermaye düzeyi ile öz yeterlilik, dayanıklılık, umut ve iyimserlik şeklinde adlandırılan alt boyutlar düzeyi; X ve Y kuşağı çalışanlarında farklılık göstermektedir. Buna göre X kuşağında yer alan çalışanların pozitif psikolojik sermaye düzeyinin (hem genel hem de alt boyutlar açısından), Y kuşağında yer alan çalışanların pozitif psikolojik sermaye düzeyinden yüksek olduğu belirlenmiştir.

Anahtar Kelimeler: Pozitif psikoloji, pozitif psikolojik sermaye, kuşaklar

DOI : 10.15659/yoad.7.1.001 [PDF]

Çalışmada “Türkiye’de sosyoloji bilim alanında örgütlere ilişkin ilgi yıllara göre nasıl bir seyir izlemiştir?” sorusuna cevap aranmaktadır. Bu amaçla Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı’nın Ulusal Tez Merkezi’ndeki sosyoloji anabilim dalı altında yer alan ve erişime açık olarak sunulan doktora tezleri incelenmiştir. Elde edilen bulgular, batıdaki eğilimin aksine, bilhassa da 2000’li yıllardan sonra örgüt sosyolojisine olan ilginin arttığını göstermektedir. Hatta bu süreç içerisinde, yarıya yakın bir oranda eleştirel bir bakış açısının hâkimiyetinde, istikrarlı sayılabilecek bir ilginin varlığından söz etmek olası görünmektedir.

Anahtar Kelimeler: Sosyologlar, örgütler, örgüt sosyolojisi, Türkiye, doktora tezleri

DOI : 10.15659/yoad.7.1.002 [PDF]

İş yükü ve stresin, çalışanların tutum ve davranışlarını negatif yönde etkilediği, stresin iş yükü ve işe yönelik tutum ve davranışlar arasındaki ilişkide aracı etkiye sahip olduğu literatürde sıklıkla ifade edilmiştir. Ancak bu çalışmalarda, iş yükü ve stresin tutum ve davranışlar üzerindeki etkisinin nasıl bir mekanizma ile ortaya çıktığı, örneğin kurumsal itibar gibi örgütsel düzeydeki değişkenlerin söz konusu ilişkideki rolünün ne olduğu görece ihmal edilmiştir. Ayrıca, iş yükünün her zaman negatif sonuçlar doğurmadığına yönelik çalışmalar da bulunmaktadır. Savunma sanayi çalışanları üzerinde yapılan bu araştırma ile iş yükü, stres ve işe bağlılık ilişkisi ve kurumsal itibarın bu ilişkideki düzenleyici rolü araştırılmıştır. Anket yöntemiyle 310 çalışandan toplanan veriler, önce doğrulayıcı faktör analizine tabi tutulmuş, akabinde PROCESS MACRO ile araştırma modeli olan düzenleyici aracı modelin hipotezleri test edilmiştir. Araştırma bulgularına göre iş yükünün bir stresör olduğu ve stresin, iş yükü ve işe bağlılık arasında aracı rol oynadığı teyit edilmiştir. Kurumsal itibarın ise iş yükü ve stres, aynı zamanda iş yükü ve işe bağlılık ilişkisini düzenlediği bulgulanmıştır. Çalışmanın önemli bulgularından birisi de iş yükü ile işe bağlılık arasındaki pozitif ilişkidir. Bu sonuçlar, literatürdeki bulgular ile karşılaştırılarak tartışılmış ve araştırmacı ve uygulamacılara katkıları değerlendirilmiştir.

Anahtar Kelimeler: İş yükü, stres, işe bağlılık, kurumsal itibar, savunma sektörü

DOI : 10.15659/yoad.7.1.003 [PDF]