15 (2), 2023
Prof. Dr. Çiğdem BAŞFIRINCI & Yüksek Lisans Öğrencisi Gamze GÜNAY
Ambalaj Renginin Cinsiyeti Olur mu? Tüketici Tercihleri ve Toplumsal Cinsiyet Üzerine Bir AraştırmaBu çalışma, Trabzon Üniversitesi öğrencilerinin ambalaj renklerini kadınsı yahut erkeksi algılayıp algılamadıklarını, satın alma niyetlerinin ambalaj rengine göre değişip değişmediğini ve ürünün fiyatı devreye girdiğinde ambalaj renginin önemini hala koruyup korumadığını incelemeyi amaçlamaktadır. Bunun için nicel yöntem kullanılmış, doğrudan ve dolaylı ölçüm (üçüncü kişi tekniği) içeren bir anket formu aracılığıyla bin katılımcıdan kolayda örnekleme yoluyla veri toplanmıştır. Sonuçlar ürün ambalajının rengine ilişkin toplumsal cinsiyet kalıp yargılarının varlığını ortaya koymuş, bu kalıp yargılar ile satın alma tercihi arasındaki beklenen ilişkiyi doğrulamış ve fiyatın bu süreçte satın alma tercihlerini belirlemede ambalaj renginin önüne geçebileceğini göstermiştir. Çalışmanın bulguları, toplumsal cinsiyet kalıp yargılarının tüketici davranışlarına yönelik etkisine işaret etmekte ve segmentasyon, konumlandırma ve pazarlama iletişim stratejileri açısından, önemli bilgiler içermektedir.
Anahtar Kelimeler: Ambalaj Rengi; Toplumsal Cinsiyet Kalıp Yargıları; Toplumsal Cinsiyet; Satın Alma Tercihi
DOI : 10.15659/ttad.15.2.172 [PDF]
Dr. Öğr. Üyesi Duygu AYDIN ÜNAL
Lüks Tüketim Kapsamında Tüketici Davranışlarının Sistematik Literatür Taramasıyla AnaliziKüresel bir endüstrinin öznesi olan lüks tüketim, yıllardır literatürde farklı bakış açılarıyla tartışılmaktadır. Bu çalışma, lüks tüketim kapsamında yapılmış tüketici davranışı araştırmalarını sistematik literatür analiziyle derlemiştir. Bu derleme sonrasında eserlerin, satın alma öncesi, satın alma anı ve satın alma sonrası olmak üzere hangi aşamaları çalıştıkları ayrıştırılıp, bu kapsamda tartışılmıştır. Ardından VosViewer programından faydalanılarak ortak atıf analizi gerçekleştirilmiştir. Bu analize göre üç yaygın çalışma alanı saptanmış ve incelenmiştir. Bulgulara göre en az çalışılan ancak tüketici memnuniyeti için en az diğer iki adım kadar önemli olan aşama satın alma sonrası olarak tespit edilmiştir. Konuya kapsamlı bir bakış açısı sunması açısından önemli olan, her üç adımı birlikte ele alan çalışmaların sayısının azlığı da dikkat çeken bir diğer noktadır. Ortak atıf analiziyle çalışmaların hangi konularda ele alındığı gruplanmış ve şu üç grup ortaya çıkmıştır; a) lüks tüketim kapsamında satın alma motivasyonu, değerler ve statü; b) konuyla ilgili taksonomi oluşturan ve kavramsal katkı sunan çalışmalar; c) güçlü ampirik çalışmalarla kavramsal modeller geliştiren eserler.
Anahtar Kelimeler: Lüks tüketim, tüketici davranışı, statü, satın alma davranışı
DOI : 10.15659/ttad.15.2.173 [PDF]
Yüksek Lisans Öğrencisi Şerife ÇAL & Dr. Öğr. Üyesi Ufuk AY
Karanlık Üçlü ve Kompulsif Satın Alma Arasındaki İlişkilerin İncelenmesi: Materyalizmin Aracılık RolüBu makalenin amacı karanlık üçlü ve kompulsif satın alma arasındaki ilişkileri inceleyerek materyalizmin aracılık rolünü ortaya koymaktır. Bu amaç doğrultusunda 299 kişiden online anket tekniğiyle veri toplanmış, toplanan veriler SPSS ve AMOS programları aracılığıyla analiz edilmiştir. Araştırmanın sonuçlarına göre, karanlık üçlü bileşenlerinden yalnızca psikopati kompulsif satın almayı pozitif yönde anlamlı olarak etkilemektedir. Narsisizm materyalizmi, materyalizm de kompulsif satın almayı pozitif yönde anlamlı olarak etkilemektedir. Narsisizm ayrıca kompulsif satın almayı materyalizm üstünden dolaylı olarak da etkilemektedir. Sonuç olarak olumsuz kişilik özellikleri ve negatif tüketim biçimleri arasındaki ilişkileri incelemek için yöntem, teori ve kapsam bakımından daha detaylı araştırmalara ihtiyaç duyulmaktadır.
Anahtar Kelimeler: Kompulsif satın alma, karanlık üçlü, narsisizm, psikopati, materyalizm
DOI : 10.15659/ttad.15.2.174 [PDF]
Dr. Öğr. Üyesi Şirin Gizem KÖSE & Arş. Gör. Ece ÖZER ÇİZER
Psikolojik Sahiplik Kavramının Pazarlama ve Tüketici Davranışı Literatürüne Yansımaları: Bibliyometrik Bir AnalizTüketiciler ve sahip oldukları arasındaki ilişki değiştikçe, tüketimin yeni biçimleri ortaya çıkmaktadır. Bu doğrultuda, tüketicilerin benimsedikleri yeni tüketim biçimlerine ilişkin çalışmalar da gün geçtikçe artmaktadır. Psikolojik sahiplik, özellikle de teknolojinin gelişimi ile pazarlama alanında önemini artıran kavramlardan biri olarak ön plana çıkmaktadır. Bu çalışmada psikolojik sahiplik kavramının pazarlama ve tüketici davranışı literatüründeki gelişimine ışık tutulması amaçlanmıştır. Bu amaçla, 2008-2023 yılları arasındaki 195 çalışma bibliyometrik analiz yöntemiyle incelenmiştir. Analiz sonuçlarına göre, psikolojik sahiplik konusunun pazarlama ve tüketici davranışı literatüründe yeni ve dinamik bir kavram olarak önemini arttırdığı görülmektedir. Psikolojik sahiplik, sıklıkla paylaşım ekonomisi ve bağlılık ile birlikte ele alınmaktadır.
Anahtar Kelimeler: Psikolojik sahiplik, tüketici davranışı, bibliyometrik analiz
DOI : 10.15659/ttad.15.2.175 [PDF]
Prof. Dr. Mehmet MARANGOZ & Deniz SARAÇ
Ekonomik Kriz ve Durgunluk Dönemlerinde Uygulanan Pazarlama Stratejileri: Kavramsal Bir DeğerlendirmeKüreselleşmiş bir dünyada ortaya çıkan bir krizin, kriz merkezinden çok uzakta olsa bile sistemin içinde yer alan ülkeleri, işletmeleri ve ya bireyleri etkilememesi düşünülemez. Ekonomik istikrar durumuna bağlı olarak krizin çevre birimlerde yarattığı hasarın merkez üssünden daha şiddetli olması da oldukça olasıdır. Bu nedenle işletmeler varlıklarını koruyabilmek için krizlerin olası etkileri hakkında bilgi sahibi olmalı ve kriz anlarında bu bilgiler ışığında kısa sürede pek çok kararlar almak zorundalardır. Bu çalışmada günümüz dünyasında yaşanmış ekonomik krizlerden edinilen deneyimler ışığında ve özellikle de son yaşanan pandemi krizi de göz önünde tutularak işletmelerin krizlerin etkilerini bertaraf edebilmek için pazarlama stratejilerini nasıl kullanabileceklerini gösteren kavramsal bir çalışma ortaya koymak amaçlanmıştır. Kriz ve durgunluk dönemlerinin etkileri benzer olsa da değişen sosyo-ekonomik koşullar ve sektörel farklar ortaya genel kurallar koymayı zorlaştırmaktadır. Ayrıca karar vericilerin yaklaşan veyahut da içinde oldukları krizden en az zararla çıkma hedeflerinin yanı sıra kriz sonrası dönem için de rekabet avantajlarını elde tutmak veya farklı rekabet avantajı geliştirmeleri gerekliliğini de göz önünde bulundurmaları gerekmektedir. Yine de ekonomik kriz ve durgunluk dönemlerinde işletmelerin maliyetlerini azaltması, ürün esnekliğine gitmesi, kaliteyi düşürmemesi, tedarik zincirinin yerel ve kısa tutması, dağıtım kanallarında seçici hale gelmesi ama hepsinden önemlisi etkili ve verimli bir iletişim dili kullanması genel öneriler arasında yer almaktadır. Bu kararlar doğrultusunda hareket edilirken tüketicilerle açık ve dürüst bir şekilde iletişim kurulması, tüketicilerin kendilerini değerli hissetmelerini sağlayacaktır. Ayrıca tüketicilerin kendilerine adil davranılmadığı izlenimini verebilecek tüm etkileşimlerden kaçınılması da elzemdir. Maliyet azaltma çabaları içerisinde tutundurma faaliyetlerinin bütçeden aldığı payın kısılması yapılan çalışmalarda kısa vadeli bir nakit girişi konusunda rahatlama sağlarken uzun vadede ürün ile tüketici arasındaki bağın zayıflamasına neden olmaktadır. Ayrıca ürün veya markanın görünürlüğünün azalması da onarılması zor güven sorunları yaratmaktadır.
Anahtar Kelimeler: Ekonomik kriz, durgunluk, pazarlama stratejileri
DOI : 10.15659/ttad.15.2.176 [PDF]
Timuçin DALGIÇ
The Global Rule of Three: Competing with Conscious Strategy Kitap Eleştirisi: Sheth, J. N., Uslay, C., & Sisodia, R. S. (2020). The Global Rule of Three: Competing with Conscious Strategy. Palgrave MacMillan. ISBN: 978-3-030-57473-4