2022, 8 (1)
Önbilgiler
Ağızdan Ağıza İletişim ve Öncülleri Arasındaki İlişkilerin Araştırılması: Trendyol Üzerine Bir AraştırmaOnur Öztürk, Çağatan Taşkın & Elif BekdemirKlasik tutundurma unsurlarının etkisinin azaldığı günümüzde, ağızdan ağıza iletişim özellikle internet ve sosyal medyanın hızlı gelişimi sayesinde e-ticaret işletmeleri için oldukça önemli hale gelmiştir. Bu nedenle e-ticaret işletmelerinin ağızdan ağıza iletişimin öncüllerini anlamaları, işletmelerin yeni müşteriler kazanmasına yardımcı olarak kârlılıklarını arttıracaktır. Bu makalenin amacı ağızdan ağıza iletişim ve öncülleri arasındaki ilişkileri araştırmaktır. Bunun için Trendyoldan 2020 yılında en az bir kere alışveriş yapan tüketiclerden toplanan veriler PLS-SEM ile analiz edilmiştir. Araştırma bulgularına göre sitede kalma ve sadakatin ağızdan ağıza iletişimi olumlu yönde etkilediği belirlenmiştir.
Anahtar Kelimeler: E-ticaret, Ağızdan ağıza iletişim, PLS-SEM
DOI : 10.15659/patu.8.1.062 [PDF]
“Ama O Benim Markam!”: Marka Aşkı ve Marka Kıskançlığı Arasındaki İlişkide Benlik Saygısının Düzenleyicilik RolüMerve Kalebozan Özçelik & Emre Şahin DölarslanBu çalışmada marka aşkı ve marka kıskançlığı arasındaki etkileşimde bireylerin öz saygı düzeyinin etkisinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Bu doğrultuda, kuramsal çerçeve kapsamında oluşturulan araştırma modeli test edilmiştir. Çalışmanın örneklemini Ankara’da ikamet eden 18 yaş üstü 301 birey oluşturmaktadır. Analizlerde IBM SPSS 20.0 ve SPSS makrosu olan PROCESS kullanılmıştır. Çalışma sonucunda marka aşkı ve marka kıskançlığı arasındaki ilişkide tüketicilerin öz saygı düzeylerinin düzenleyici etkisinin olumlu yönde olduğu tespit edilmiştir.
Anahtar Kelimeler: Marka aşkı, Marka kıskançlığı, Benlik Saygısı
DOI : 10.15659/patu.8.1.063 [PDF]
Döngüsel Ekonomi Üzerine Bir Sistematik Literatür TaramasıAhu Ergen & Özge SığırcıAraştırmanın amacı döngüsel ekonomiyle ilgili işletme alanında yapılmış araştırmaları incelemek, hangi noktaların daha önce incelendiğini, hangi noktalarda ise boşluklar olduğunu ortaya koymaktır. Araştırmada sistematik literatür taraması kullanılarak Web of Science veri tabanının izin verdiği 1975-2021 tarih aralığındaki tüm yayınlar dahil edilerek 164 yayın taranmıştır. Bulgular; alanyazında tedarik zinciri, büyük veri kullanımı, üretim, inovasyon, tüketim, geri dönüşüm, iş birliği, moda endüstrisi, atık, kaynak kullanımı ve iş modelleri odaklı araştırmaların ağırlıklı olduğunu göstermiştir.
Anahtar Kelimeler: döngüsel ekonomi, döngüsel iş modelleri, sürdürülebilirlik, pazarlama, tüketici davranışı
DOI : 10.15659/patu.8.1.064 [PDF]
Sosyal Medya Kullanım Sıklığının Tüketicilerin Kompulsif Satın Alma Davranışlarına Etkisi: Gösterişçi Tüketim ve Materyalizmin Aracılık Rolüİlkay Akçalı & Güngör HacıoğluAraştırmanın amacı, sosyal medya platformlarının kullanım sıklığının kompulsif satın alma davranışı üzerindeki etkisinin ortaya konulmasıdır. Ayrıca, gösterişçi tüketim ve materyalizmin sosyal medya kullanımının kompulsif satın alma ile ilişkisindeki aracılık rolünü araştırmaktır. Bu amaca yönelik olarak, Türkiye ve Almanya’da, farklı sosyodemografik özelliklere sahip 362 tüketiciden toplanan veriler analiz edilerek hipotezler test edilmektedir. Araştırma sonuçları göstermektedir ki, sosyal medya kullanım sıklığı ile materyalizm, gösterişçi tüketim ve kompulsif satın alma arasında düşük de olsa anlamlı ve pozitif yönlü bir ilişki olduğu, sosyal medya kullanım sıklığı ile kompulsif satın alma arasında gösterişçi tüketim ve materyalizmin ise kısmi aracılık rolü olduğu görülmektedir. Bununla birlikte Türk ve Alman tüketiciler arasındaki farklılıkların tespit edilmesi amacı ile yapılan analizler sonucu, söz konusu farklı kültürel yapıya sahip bu iki tüketici profili arasında farklılıklar olduğu görülmektedir.
Anahtar Kelimeler: Tüketici Davranışları, Sosyal Medya, Kompulsif Satın Alma, Gösterişçi Tüketim, Materyalizm
DOI : 10.15659/patu.8.1.065 [PDF]
Pazarlamanın Yeni Tanımı ve Pazarlama Karmasındaki Değişime İlişkin DeğerlendirmelerÖmer TorlakPazarlama, kuram oluşturmaya yönelik bir disiplin olmakla birlikte aynı zamanda, uygulamalı ve profesyonel bir disiplin olup pazarlamanın paydaşlarına karşı bir dizi sorumlulukları da içeren bir alanı ifade etmektedir. Yüz yılı aşan bu süreç içinde uygulamalı sosyal bir bilim alanı haline gelmiş olan pazarlamanın destek aldığı diğer sosyal bilim alanları olarak iktisat, sosyoloji, psikoloji, antropoloji ve tarih disiplinlerine somut katkılar sağladığı da anlaşılmıştır. Bu bağlamda tüketim psikolojisi, davranışsal iktisat, tüketim sosyolojisi gibi ilgili disiplinlerde yeni çalışma alanlarının ortaya çıkması ve genişlemesine olan somut katkılar yanında işletmecilik ve pazarlama tarihi ile pazarların ve tüketici davranışlarının tarihsel perspektifte anlaşılmasına katkı sağlayacak tarihi ve antropolojik çalışmalara da ufuk açıldığını da belirtmek yerinde olacaktır. Pazarlamaya olan farklı bakış açıları ve bunlardan hareketle yapılmaya çalışılan pazarlamayı tanımlama çabalarında hiç şüphesiz, pazarlarda geçerli olan mübadele şartları, ekonomik tercihler ve toplumsal ihtiyaçlar yanında, sosyo-ekonomik şartlardaki değişim de etkili olmuştur. Bu çalışmada, bir yönüyle pazarlama literatürünü kapsayan tanım ve enstrümanlardaki değişim irdelenirken öte yandan ise aslında bu değişimde insanlık birikiminin göz ardı edilemeyeceği gerçeğine de işaret edilmeye çalışılmıştır. Bir diğer deyişle, pazarlama tanımı ile kullanılan enstrümanların insanlık tarihi birikimi açısından sıfırdan ortaya çıkmış şeyler olmadığı, gelişme ve değişimde insanlık birikiminden eserler olduğu, olması gerektiği konusu da bir yönüyle bu çalışmada vurgulanmaya çalışılmış olmaktadır. Ne erdem pazarlama ile ortaya çıkmıştır ne de eser ve zanaatkarlık pazarlama ya da başka bir sosyal bilimin ortaya çıkardığı şeylerdir. Sosyal bilimler ve dolayısıyla pazarlama teori ve uygulamaları var olan insanlık birikimini kendi bakış açılarından anlama, anlamlandırma ve açıklama çabalarından ibarettir. Bu çalışmada olgunun bu yönü ıskalanmadan, pazarlama tanım ve karmasındaki gelişmeler ele alınıp, bazı özgün çıkarımlar ile öneriler getirilmeye çalışılmıştır. Sonuç olarak güncel bir pazarlama tanımı şu şekilde önerilmektedir: “Pazarlama, toplumsal kaynakların sürdürülebilirliğine özen göstermek kaydıyla, müşteri ve alıcılara sunulacak teklifleri değerli kılma çabalarının örgüt içi ve dışında erdem odaklı yürütülmesidir.”
Anahtar Kelimeler: Pazarlamanın Tanımı, Pazarlama Karması, Deneyim Ekonomisi
DOI : 10.15659/patu.8.1.066 [PDF]